“Ayna: Anadolu Göğünün İpek Mahyası” sergisi, Konya’nın zengin vakıf mirasını, bu mirasın ürettiği ve yaşattığı anlam dünyasını gözler önüne seriyor.
Tarihin izlerini, unutulmuş hikayeleri ve yapıların inşa edildiği dönemin ruhunu yansıtan sergi, Vakıf Katılım tarafından hayata geçirilen Vakıf Eserleri Envanter Projesi kapsamında Üsküdar Mimar Sinan Galerisi’nde sanatseverlerin beğenisine sunuldu.
Sergi, Konya’da Selçuklu ve Osmanlı döneminden bugüne ulaşan vakıf eserlerine dair bilgi ve belgeleri bir araya getiren “Konya Vakıf Eserleri” isimli kitabın bir yansıması olarak hazırlandı.
Sergi küratörü Numan Noyan Küçük ile proje yürütücüsü Fatih Ketancı, sergiyi ve Vakıf Eserleri Envanter Projesini AA muhabirine anlattı.
“Yaklaşık 300 vakıf eseri, çok detaylı şekilde fotoğraflandı”
Ketancı, ilki Hatay şehri için yapılan Vakıf Eserleri Envanter Projesinin, Vakıf Katılımın sosyal sorumluluk projesi olduğunu belirtti.
6 Şubat 2023’te gerçekleşen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Hatay’daki vakıf kültür varlıklarının fotoğraflanarak ortaya çıkarılmasının ve projenin öneminin fark edildiğini vurgulayan Ketancı, “Kayıt altına alınan vakıf eserlerinin bir kısmı ya tamamen yıkıldı ya da ciddi oranda zarar gördü. Bu yapıların tekrar ayağa kaldırılmasında bu envanterin çok kıymetli bir işlevi olacak.” dedi.
Fatih Ketancı, “Konya Vakıf Eserleri” kitabının hazırlık sürecinin yaklaşık 2 yıl sürdüğünü aktararak, şunları kaydetti:
“Ön hazırlıklar, prodüksiyon, metinlerin yazılması, edisyon, çeviriler, tasarım ve ardından matbaa süreci, yaklaşık 2 senelik bir çalışmaydı. Konya’da yer alan yaklaşık 300 vakıf eseri çok detaylı şekilde fotoğraflandı. Biz envanter fotoğrafçılığını şöyle algılıyoruz; O yapıya ilişkin tüm detayları görmemiz gerekiyor. Dolayısıyla dışındaki yazıtlarından süslemelerine, taş ve ahşap işçiliğine, sütunlarına, mekanın içerisindeki detaylara kadar her şeyi çok detaylıca ve nitelikli bir şekilde fotoğraflamamız gerekiyor. Bu fotoğraflardan yola çıkarak da Konya Vakıf Eserleri kitabı ortaya çıktı. Sanat tarihçisi Prof. Dr. Ali Boran hocamızın önderliğinde, ödüllü fotoğraf sanatçısı Mirkan Tunç’un fotoğraf editörlüğünde bu çalışmayı yaptık.”
Kitaba ve sergiye dair çok olumlu tepkiler aldıklarının altını çizen Ketancı, projenin Bursa ve Kütahya’da devam ettiğini söyledi.
Proje yürütücüsü Ketancı, sergiye ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Mimar Sinan Galerisi’nde Konya vakıf eserleriyle ilgili bir sergi yapmak çok kıymetli. Mimar Sinan, mimari geleneğimizde çok önemli bir yerde duruyor. Konya’nın da hikayesi 1000 yıllık. Bu sergide bunun tüm duraklarını göstermeye gayret ettik. Özellikle çocukların etkileşim kurabileceği bir alan olması gerekiyordu. Bunu da başardığımızı düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
“Belki de geleceğin Mimar Sinan’ı buraya sergiye gelen bir çocuktan çıkacak”
Küratör Numan Noyan Küçük ise proje kendisine teklif edildiğinde, çok heyecanlandığını ve yeni nesillere vakıf eserleriyle çok güzel bir tanışma fırsatı vermeyi hedeflediğini dile getirdi.
Serginin adında “Ayna” olduğuna değinen Küçük, “Sergi, dünden bugüne mirasımızı yansıtıyor, aynalıyor aslında. Buraya gelen konuklar ufak da olsa aynalarla karşılaşacak. Atalarının zamanında bu eserleri yaptığını, şimdi sıranın kendilerinde olduğunu görecekler.” dedi.
Küçük hem kitabın hazırlık sürecine hem de Selçuklu ve Osmanlı mimarisini ele alan iki video çalışmasına sergide yer verildiğini aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ziyaretçilerin karşısına 3 büyük kemer kapı çıkacak. Her kapının iki anlamı var. İlk katman dün, bugün ve yarını ifade ederken diğer anlamında ise Selçuklu, Osmanlı ve günümüzdeki Türkiye Cumhuriyeti’ni ifade ediyorlar. Bunların içerisinden bir zaman yolculuğuyla onları biz sergi alanına aslında davet etmiş oluyoruz. Taş odada vakıf eser mantığını ifade eden dört temel unsur var. Nasıl ki insan bedeninin en küçük yapı taşı hücreyse bu vakıf eserlerinin en küçük yapısı da aslında küfeki taşıdır. Ecdadımız bu taşları müthiş işlemiş. Biz bu taşı tekrardan bir taş ustasına yaptırmak istedik fakat İstanbul şartlarında bir taş ustasına ulaşamadık.”
Numan Noyan Küçük, sergide özellikle çocuklara hitap edecek alanlar tasarladıklarını aktararak, “Bir puzzle alanı var. Bunlar dönen küpler. Bu alanda sırasıyla en üstten başlayarak farklı farklı mimari ögeleri sergiliyoruz. Geldiklerinde kendileri keşfetsin istiyorum. Çocuklar bu alana bayılıyor. Takdir edersiniz ki bir vakıf eserini çocuklara anlatabilmek gerçekten biraz zahmetli ama buraya geldiklerinde biz onların kalplerine ve akıllarına bir mim bırakıyoruz. Belki de geleceğin Mimar Sinan’ı buraya sergiye gelen bir çocuktan çıkacak.” ifadelerini kullandı.
Proje kapsamında 15 bin fotoğraf çekildiğini ancak sergide 500’ün üzerinde fotoğrafa yer verebildiklerini belirten Küçük, fotoğraf sergisinin üzerine çıkarak mahya küpleri gibi alanlar ve bir deneyim alanı tasarladıklarını söyledi.
Sergi, 10 Mart’a kadar ziyaret edilebilir.
More Stories
Bursa Yıldırım’ın merkezinde ‘Gençlik’ var
Bafra’da TIR Kazası: 1 Ölü, 2 Yaralı
Tacikistan’da Hapishane İsyanı: 5 Mahkum Öldü